Bir mimarın torunu, bir mimarın kızı, bir mimarlık öğrencisi, bir mimarlık eğitmeni… çocukluğumdan beri içinde bulunduğum, duyduğum, gördüğüm, yaptığım bir çok şey var mimarlıkla ilgili. Kimi zaman severek, kimi zaman sevmeden, ama hep hakkını vererek.
Ben 13 yaşındayken, babam ders notu olarak öğrencilere dağıtmak için bir kitap hazırladı. O zaman onun derslerine girmek, öğrencilerine verdiği ödevleri yapmak benim için inanılmaz zevkli bir oyundu. Tabii üniversiteye gelip de bu ‘oyun’ları zorunlu olarak yapmaya başladığımda aynı derecede eğlendiğimi söyleyemeyeceğim. Ama istemeden de olsa, fark etmeden de olsa, çok şey öğrendim babamdan. Aynı mesleği yapıyor olmak, ucu bucağı olmayan bir yola sokmuştu beni, sohbetlerle, projelerle, tasarımlarla dolu.
Onun yaptığı işi, eğitmenliği yapmaya başladığımda aslında hiçbir şey bilmediğimi gördüm. Yine de çok şanslıydım, öğrenciliğimde olduğu gibi eğitmenliğimde de yanımdaydı babam. Kendi öğrencilerime ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı bilmediğim zaman bana yol gösterdi hep.
Mimarlık konusunda yaptığım en iyi şey, o ders notu olarak yazdığı kitabı, 20 yıl sonra tekrar gözden geçirmeye ikna etmek oldu. Yazılması bittiğindeyse dişimle tırnağımla elimden geleni yaptım son haline gelebilmesi için. Hiç okumamış olmama rağmen, kitaptaki tüm satırları ezbere biliyorum desem sanırım yanlış olmaz.
Kitap son haline geldikten 8 yıl sonra bir mucize oldu. Mehmet İmren isimli arkadaşımız, kardeşimiz, mimarlık bölümünü kazandı. Ayaküstü onunla yaptığım konuşma beni o kadar etkiledi ki, kitabın bir kopyasını ona vermeye karar verdim. Tozlu raflardan çıkarttık kitabı. Ve birdenbire salon, bu mücevher sayesinde, pırıl pırıl parlamaya başladı.
Benim kadar babam da etkilenmiş olsa gerek ki, “Acaba” dedi “tekrar elden geçirmenin vakti gelmiş midir?“. Gelmişti, ama eğer günümüze uygun olsun istiyorsa, bunu internete koymanın daha doğru olacağını söyledim ona. Nasıl olsa hiç kimse yayınlamayacaktı kitabı. Bu şekilde en azından birkaç kişi daha faydalanabilirdi o engin denizden.
Mimarlık Kültürü, mimarlık üzerine yazılmış ve yazılacak olan en iyi, en kapsamlı kitap. Bu kitabı bölüm bölüm, sayfa sayfa, elimden geldiğince daha fazla insanın kullanabileceği gibi, buraya koymaya çalışacağım. 700 küsur sayfalık bir kitap olduğu için biraz uzun sürebilir, ama emin olun, beklediğinize değecek.
Son olarak, Mehmet’e teşekkür etmek istiyorum. Bu projenin hayata geçmesi onun sayesinde oldu.
Pınar
